Küçük Başlayın
Bir çok girişimci için yeni iş kurmak sadece sermayeye endeksli bir uğraşı olarak düşünülüyor. Doğrudur, sermaye ve nakit akışı bir işletmenin önemli organı. Ama bir o kadar önemli şeyler de var.
Müşteri, pazar, rekabet avantajı, pazarlama fırsatları, üretim kapasitesi, delegasyon, iş birlikleri, finansman ve tabi ki olmazsa olmaz olarak satış.
O nedenle çok yönlü düşünmeli girişimci. Ortaya koyacağı şeyler arasında sermaye kadar emek ve network de olmalı. Doğru parasız olmaz ama sadece para ile de olmaz. O nedenle girişimci elindeki küçük sermayeyi maksimum faydaya odaklamalı.
Şu işi kuracağım, şu ürünü üreteceğim ama param az demek yerine bu işi elinizdeki ile nasıl küçükten başlayabilirim sorusuna odaklanmalısınız. İşte tam da burada yalın girişim kavramı bize kucak açıyor. Bu hem en yalın haliyle bir işi kurmak hem de basit düşünerek ortaya bir şey çıkarmaya odaklanmak üzerine bir kavram.
Eğer amacınız bir ürün üretmek ise, elinizdeki sermaye ile tasarımda farklılaşmak, bir marka oluşturmak ve dijital pazarlamanın avantajlarını kullanarak satış odaklı bir yapılanma çevresinde fason üretim yaptırmak olabilir. Böylece makine ekipman ve hammadde gibi giderlere girmeden ürünü başkasına yaptırıp satarak test edersiniz. Satışa dönüştükçe ufak ufak üretime geçebilirsiniz.
Bir hizmet veya ticari faaliyet ise de inanın onun için şık bir ofise, çok güzel web sitesine, kataloğa vs ihtiyacınız yok. Bunlar tamamlayıcı şeyler ama önce ortaya koyacağınız değere odaklanmalısınız. İdare eder bir ofis, sanal ofis veya home ofis kullanabilirsiniz. Paranızın tamamını ofise, mobilyaya, dekorasyona, tabelaya vs gibi satışa direkt dönüşmeyecek unsurlar yerine paranız ile ortaya koyduğunuz faydaya odaklanmak, basit de olsa bir web sitesi ve sosyal medya hesapları ile işletmenizin varlığını ortaya koymak, sunacağınız ürün veya hizmetleri özelleştirmek, aynı müşteri grubuna hitap eden girişimciler ile işbirliği yapmak gibi bir çok şey yapabilirsiniz. Bunların çoğunu ofise alacağını gösterişli bir masadan daha ucuza mal olduğunu ama satışa daha çok katkı sağladığını göreceksiniz.
Bir çok startup daha kuruluş aşamasında ofis, üretim materyalleri vs gibi varlıklara paralarını gömdükleri için satış yapıncaya kadar yada masrafları karşılayacak rakamlara ulaşıncaya kadar nakit akışını sağlayamayarak tükenen paralarına bir müddet kredi, borç vs ekleyip o sırada da iş dönmeye başlamazsa batmaktalar. Türkiye’de girişimcilik ekosisteminde kurulan her işletmeden %40’ı ilk yılda kapanmaktadır. Açılan işletmelerden ise sadece %20’si 5 yılı tamamlayabilmektedir.
Yapılan araştırmalar ve kişisel deneyimlerim göstermektedir ki bu kapanmaların büyük kısmı sermayeyi doğru yönetememek, nakit akışını sağlayamamak, işletme maliyetlerini karşılayamamak, satış ve markalaşma yerine ofis, araç, makine vb. görünen varlıklara parayı gömmek gibi sıkıntılar geliyor.